Dünyanın Eski 7 Harikası

132
0

Dünya halklarının hafızalarında yer eden ve eşsiz mimarileri ile uzun yıllar kendinden bahsettiren mimari eserler, dünyanın 7 harikası listesinde yerini alıyor. Benzersiz bir zekâ ve hayal gücünün ürünü olan bu yapılar, arkalarında öngörülemeyen hikâyelere sahipler.

Birçoğu günümüze dek mevcudiyetini koruyamamış olsa da sahip oldukları güzellik ile tarih sayfalarında adından sıkça bahsettiren dünyanın 7 harikası, aynı zamanda geçmişte yaşayan insanların hayatlarına da ışık tutuyor.

Mevzu bahis bu yapılar amansız gezginlerin bugün dahi en çok ziyaret ettiği yerler arasında bulunmakta. İnşa edildiği günden beri isimleri farklı medeniyetler tarafından anılan ve geçmişten günümüze şöhretlerinden hiçbir şey kaybetmeyen dünyanın yeni ve eski 7 harikasını sizin için derledik.

Keops Piramidi, Mısır

Keops Piramidi, Mısır

Keops Piramidi, Mısır’ın başkenti Kahire’de yer alır ve Büyük Piramit olarak da bilinmektedir. Üç piramidin en eskisi ve en büyüğü olan Keops Piramidi, firavun Khufu için 20 senede inşa edilmiştir.

Piramitte üç oda ve birçok odacık tespit edilmiştir. Günümüzde içerisindeki odalara ‘’kral odası’’ ve ‘’kraliçe odası’’ isimleri verilmiştir.

Kraliçe odası, adından tarih boyunca çok söz ettiren Sirius yıldızına bakmaktadır. Kral odası ise Orion takımyıldızına yönelik inşa edilmiştir.

Firavun Khufu’nun mezarı olan bu dünyanın en büyük insan eli ile inşa edilen yapısının, Khufu’nun veziri Hemon tarafından yaptırıldığı tahmin edilir. Piramit ile alakalı en ilginç durumlardan biri de eski Mısırlıların yapıyı, pi sayısını kullanarak hesap etmiş olmalarıdır.

Keops Piramidi yapımında 2.3 milyon taş blok ve 3 milyon kaya kullanılmıştır. Kayaların her birinin ağırlığı 2,5 tondur. İnsan vücudunun kapasitesi düşünüldüğünde tonlarca ağırlığın Nil Nehri sayesinde taşındığı düşünülür.

Piramit içerisindeki kayalar o denli muntazam yerleştirilmiştir ki aralarına bugün bile bir kağıt sokmak mümkün değildir.

Babil Asma Bahçeleri, Irak

Babil Asma Bahçeleri, Irak

Günümüze ulaşamayan dünyanın 7 harikasından biri olan Babil Asma Bahçeleri’nin, Babil’in kralı II. Kral Nebukadnezar tarafından inşa ettirildiği düşünülmektedir.

Eserin bugüne ulaşan herhangi bir kalıntısı bulunmamakla birlikte bir efsaneden ibaret olma ihtimali de mevcuttur. Bununla birlikte eski kaynaklarda bahçe ile ilgili yazı ve tasvirlerin yer aldığı bilinmektedir.

Söylendiği üzere Babil Asma Bahçeleri’nin Kral II. Nebukadnezar’ın doğduğu yeri özleyen karısı Kraliçe Amitis için yaptırılmıştır.

Yeryüzünde yaratılan cennet olarak bilinen Babil Asma Bahçeleri, uzun ve kısa boylu ağaçlar, çayırlar, yüksek duvarlar ve sütunlardan oluşmaktadır.

Kraliçe, dağlık bir bölge olan Media denilen bölgede büyümüştü. Dolayısıyla dağlık bir alan görünümündeki bu bahçeyi çok sevmişti.

Dışarıdan bakıldığında yapı, eğimli olması nedeni ile tiyatroları andırıyormuş. Büyük İskender’in Babil Asma Bahçeleri ile ilgili tarihi metninde bahçede uzun ağaçların neredeyse bir duvar büyüklüğünde olduğunu ve yapının taştan yapılan kolonlar ile desteklendiği yazılmıştır.

Bahçedeki ağaçlar meyve de vermektedir. 4. Yüzyılda Strabon, bahçenin dikdörtgen şeklinde olduğunu ve kemerli tonozlar ile inşa edildiğini, Fırat Nehri’nden bahçeler için su taşındığını yazmıştır.

Olimpia’daki Zeus Heykeli, Yunanistan

Olimpia’daki Zeus Heykeli, Yunanistan
Yunanistan’ın başkenti Atina’da yer alan Zeus Heykeli, Pantheon Tapınağı için Phidas isimli ünlü bir heykeltıraş tarafından M.Ö. 450 senesinde yapılmıştır.

Başlarda tapınmak için yapılan heykel daha sonra yalnızca ziyaret etmek isteyenler tarafından büyük ilgi görmüştür. Zeus’u heybetli bir şekilde tasvir eden heykel, tahta iskelet üzerine fildişi ve altın parçalarından oluşmaktadır.

12 metre yüksekliğinde ve 6.5 metre genişliğindeki Zeus heykelinde Yunanlıların gökyüzü ve demirin tanrısı Zeus, ayağa kalkacak gibi bir ifadeye sahiptir. Sol elinde altından hükümdar asası ve aşağısında ise altından kartal figürü yer alır.

Sağ elinde ise zafer tanrıçası olarak bilinen Nike’ın küçük bir figürü bulunmaktadır. Heykelde Zeus’un oturduğu taht, fildişi, abanoz ve birtakım değerli taşlardan yapılmıştır.

Birçok sanat tarihçisi, tahtın, Zeus’tan daha gösterişli olduğunu düşünür. Olimpia’daki Zeus Heykeli, putperestlik gerekçesi ile kapanan Zeus Tapınağı’ndan İstanbul’a (Konstantinopolis’e) götürülmüştür. 462 senesinde ise şehirde çıkan büyük yangında yok olmuştur. Paris, Louvre Müzesi’nde heykelden kalan parçalar sergilenir.

Rodos Heykeli, Yunanistan

Rodos Heykeli, Yunanistan
Antik dünyanın yedi harikasından biri olan Rodos Heykeli, Rodos Adası’nda limanın girişinde yer almaktaydı. Heykel, Yunan güneş tanısı Helios’u simgelemekteydi.

M.Ö. 304 senesinde Rodoslular, bir yıl süren kuşatmanın bitişi ile tanrılara şükran dileklerini iletmek için Rodos Heykel’ini yaptırmışlardır.

Tanrı Helios, adanın koruyucusu olarak kabul edilmekteydi. 12 yıl boyunca yapımı süren heykelin, bacaklarının arasından gemilerin geçtiği söylense de bazı tarihçiler bunu onaylamamaktadır.

57 sene boyunca limanda yer alan heykel, M.Ö. 225’te meydana gelen depremde devrilmiş ve en az birkaç asır boyunca yan yatmış olarak durmuştur.

New York’ta yer alan Özgürlük Heykeli’nin heykeltıraşı Fransız Frederic Auguste Barthodi’nin Rodos Heykeli’nden esinlendiği düşünülmüştür. Bulunduğu devirde şöhreti bir hayli yüksek olan bu heykel, bronz kaplamadan oluşuyordu.

Deprem sonrasında bir daha kaldırılamayan Rodos Heykeli, bir işe yaramadığı gerekçesiyle yüzyıllar sonra bronzu için eritilmiştir.

Elde edilen bronzu satan Rodos halkı, dünyanın yedi harikasından olan bu heykeli son olarak görenlerdi.

İskenderiye Feneri, Mısır

İskenderiye Feneri, Mısır
Mısır’ın İskenderiye şehrinde konumlanan İskenderiye Feneri, günümüze ulaşamayan dünyanın yedi harikası arasında yer alır.

Fener, dönemin iki kralı Soter ve Batlamyus tarafından M.Ö. 285 ila 246 seneleri arasında inşa ettirilmiştir. Tarihteki en uzun deniz feneri unvanına sahiptir. İskenderiye Limanı karşısındaki Pharos Adası’nın üzerinde yaptırılan fener, 135 metre yüksekliğindedir.

Gövdesi beyaz mermerden tepesinde yer alan ayna ise tunçtan yapılmıştır. Fenere özgü bu ayna 70 kilometre mesafeden dahi görünerek gemiler için rehber görevi görüyordu. Fener, üç kısımdan oluşuyordu ve en altındaki dikdörtgen bölüm 55 metre yüksekliğe sahipti.

Ortada kalan bölüm ise silindirik ve 27 metre civarındaydı. En yukarıdaki bölüm de yine silindirdi. Dünyanın yedi harikası içerisinde insanların günlük hayatlarında aktif olarak kullandıkları tek eser olma özelliğine sahip İskenderiye Feneri’nin en üst kısmı milattan sonra 955 senesinde fırtına ve deprem neticesinde kopmuştur.

Gövdesi 1302 senesinde yıkılan fenerin tamamı ise 1500’te yok olmuştur. Fenerin üzerinde yer aldığı adanın ismi Pharos, İtalyanca, Fransızca ve İspanyolca dillerinde deniz feneri anlamını kazanmıştır.

Kral Mausollos’un Mezarı (Halikarnas Mozolesi), Türkiye

Kral Mausollos’un Mezarı (Halikarnas Mozolesi), TürkiyeKral Mausollos’un Mezarı, Bodrum, Halikarnas’taki Halikarnassos Antik Kenti’nde yer alması nedeni ile Halikarnas Mozolesi olarak da bilinmektedir.

Kral Mausollos için kraliçe, kralın kızı ve kralın kız kardeşi Artemisia tarafından yaptırılan mezar, 45 metre uzunluğundadır.

Boyutları yaklaşık olarak bugün yirmi kat yüksekliğindeki bir apartman kadardır. M.Ö. 353 yılında yapımına başlamış ve yedi sene sürmüştür.

Piramitleri hatırlatan katlı merdivenlere sahip olan mezar, antik dönemin yetenekli heykeltıraşları tarafından yapılan hayvan ve insan heykelleri ile çevrilmiştir.

Kral Mausollos’un Mezarı inşa edilene dek antik zamanlarda yalnızca tanrıların heykelleri yapılmaktaydı. Diğer canlıların ilk kez bu mozole için yapılması, yapıyı özel kılan detaylardandır.

16. yüzyıldan mozoleyi tasvir eden çizimler, günümüze dek mevcudiyetini korumuştur. Çatısı, Mısır mimarisini ve kolonları ise Yunan mimarisini anımsatmaktadır. Saint Jean şövalyeleri 1402 senesinde Bodrum’daki Halikarnas Mozolesi’ni önceleri taş ocağı olarak kullanmış bir süre sonra ise anıtının sökülmesini sağlayarak Bodrum Kalesi’ni inşa etmişlerdir.

Bugün Londra’daki müzede Kral Mausollos’un heykeli sergilenmektedir.

Artemis Tapınağı, Türkiye

Artemis Tapınağı, Türkiyeİzmir, Efes’te konumlanan Artemis Tapınağı, Diana Tapınağı olarak da bilinmektedir. Yunan tanrıçalarından bakire avcı Artemis için yaptırılan tapınağın tarihi milattan önce 550’ye uzanmaktadır.

Mermerden inşa edilen tapınak, ne yazık ki günümüze dek mevcudiyetini koruyamamıştır. Tapınaktan kalan zemine ve heykele ait iki mermer parçası ise hala Selçuk, Efes’te sergilenir.

Artemis Tapınağı, 120 yıllık projenin bir eseri olarak Lidya Kralı Kroisos’un emriyle Yunan mimar Chersiphron tarafından inşa edilmeye başlanmıştır. Artemis, Kibele’nin kültünü yansıtır.

Bu nedenle de çok memeli (37 adet) olan tanrıça, taç ile temsil edilir. 115 metre uzunluğundaki tapınak, 54 metre genişliğe sahiptir. İçerisinde toplam 127 tane sütun yer alır.

Bronz süslemeler, çıkan feci bir yangın neticesinde kaybolmuş ve geriye yalnızca mermer bloklar kalmıştır. Mısır’ın tanrılarına benzeyen Artemis tasviri, bacaklara indikçe incelmektedir.

Artemis Tapınağı’nın çatısı tahtadan yapılmıştı. Bu nedenle de çıkan yangınlarda büyük ölçüde zarar görüyordu. Ancak mimarlar, tapınak depremlerden büyük oranda etkilenmesin diye zemine koyun derileri ve paketlenmiş kömür döşemişti.

Share your thoughts...
Ankarali
By

Ankarali

Ben 'çözüm üreten' 'toplumsal' bir bloggerim!

Bir cevap yazın